Boston Temmuz 2015




7. - 10. Temmuz 2015     Franklin, Plymouth, Boston

Arabamızı Budget ten kiraladık. 7.Temmuzda Manhattan dan aldık ve 20. Temmuz da Chicago Ohare havaalanında geri verdik. 2015 Model Ford Explorer marka bir SUV idi. Arabayı çok beğendim. Rahat, geniş ve keyifli kullanımı olan bir arabaydı. 1050 $ kirası, 350 $ tek yön farki ve vergilerle beraber tamami 1500 $ bir masraf oldu. 100 km de yaklaşık 12 lt. Benzin yaktı. Doğu eyaletlerinde benzinin galonu 2,60 ile 2,90 $ arasındaydı.

Sabah kahvaltidan sonra Times Square deki Element otelinden ayrılıp Boston'a doğru yola çıktık.

Otelimizi Bosto'un dışında ayırttık. Gezip görmeyi düşündüğümüz yerlerin ortasında Franklin deydi. Hampton Inn Franklin oteli sakin ve sesiz bir bölgede güzel ve temiz bir oteldi. Reception daki personelde çok cana yakın ve yardım severdi. Saat dört cıvarında otele geldik. Biraz dinlendikten sonra yakındaki Wrentham Outlet’e gittik. 



Burada Tommy Hilfigerden Polo’ ya kadar bir çok mağaza var. Tipik bir Amerikan Premium Outlet’i.

 
Akşam yemeğini bizim için Amerikanın en iyi favori lokantasında yedik. Cracker Barrel. Burası tam eski moda bir Amerikan restorantı. Girişte hediyelik eşyaların satıldığı bir bölüm ve yanında da restorant bölümü var. Amerikanın güney eyaletleri hem menülere hemde satılan hediyelik eşyalara yansıtılmış. Restorantın dekoru antika malzemelerle ve 50 li yıllardaki reklam afişleriyle oluşturulmuş. Bir çok eyalette otoyol yakınlarında hizmet veriyor, tavsiye ederim. 


Ertesi sabah Plimoth Plantation' u görmek için yola çıkıyoruz. 


1620 yılında Avrupda daki baskıcı rejimlerden kaçan insanlar Amerikada yeni bir  hayata başlamak için  haftalar süren zorlu bir gemi yolculuğundan sonra Boston'a gelmişler.



Yeni dünyada nasıl yaşıyacaklarını, kimin ne görevler alacağini bir protokolle imzalayıp Amerikanın ilk yazılı yönetim şeklini bir yerde ilk kanunlarını yapmışlar.


İlk yerleşim yeri olan köy tekrar inşa edilmiş.


Bugün bir nevi açık hava müzesi olan yerde sanatçılar ozamanın kostümleri içinde, 
ayni  1620 yılında ki günlük işlerini yapıyorlar. 


Sanki o günlerdeymişler gibi gündelik yaşam hakkında ziyaretçilere bilgiler veriyorlar.


 Göçmenler bu köyü kurduklarında ayni yerde yaşıyan yerli kabilelerle de iyi geçinmeye çalışmışlar. 


Bu yerli kabileninde gündelik yaşamları ayni şekilde tanıtılıyor. O zamanlar  Amerikanın yerlileri metal baltayı tanımadıkları için kalın ağaçları ancak altlarına yakılan ateş vasıtasıyla yıkabiliyorlarmış. Balta yerlilerle çok kıymetlı bir takas aracı olarak kullanılıyormuş.


Ağaç gövdelerinı de ateş yardımıyla kanuyu haline getirip suda yüzdürüyorlarmış. 


Plimoth Plantation'u gezdikten sonra göçmenleri getiren Myflower gemisinin yine bir müze olarak gösterildiği CapE Cod' da Pymouth' a gidiyoruz.


İlk önce Myflower gemisini geziyoruz. Haftalar süren bu uzun Amerika yolculuğunun hangi şartlarda yapıldığını görünce bugünkü uçak yolculuğunun kıymeti daha iyi anlaşılıyor.


Bu arada karnımız acıkıyor. Geminin karşısındki Pebbles imbis te birşeyler yiyoruz.



Plymouth tam anlamıyla bir tatil beldesi ancak bizdeki tatil beldelerinin gürültüsü ve görüntü kirliliği pek yok.


Halkın büyük kısmı  turizm ve balıkçılıkla uğraşıyor. 


Cape Cod' da cok güzel oteller var. 


Sessiz, sakin tam dinlenmelik.

Son günümüzü Boston'da geçirmek istiyoruz. Kahvaltidan sonra şehre doğru yola çıkıyoruz. Arabayı Boston Common parkının altındaki garaja park ediyoruz (Günlük 30$). Bostonun tarihi görülecek yerlerini 'Freedom Trail' diye bir tur haline getirmişler.

  
Parkın bir köşesindeki ziyaretçi merkezinden alacağınız bir tur planı ile bu ilginç yerleri görebilirsiniz. Bu haritayı ınternetten de bedavaya indirebilirsiniz. (Biz öyle yaptık)


Yerdeki işaretleri takip ederek bir yerden bir yere kolayca gidebilirsiniz. 

Boston çok güzel bir şehir ancak benim için en ilginç olanı 
"Naturalization ceremony- Boston Fanuiel Hall' oldu. Yani yeni Amerikan vatandaşı olanların sertifikalarını aldıkları ve bina çıkışında yakınları tarafından kutlanmalrı, kucaklanmaları oldu.


İnsanların mutlulukları yğzlerinden okunuyordu. Yıllardır bekledikleri, hayalini kurdukları gün gelmiş ve onlar her hakka sahip olan bir vatandaş olmuşları. Artık bir yabancı muamelesi görmiyeceklerdi. Unutamıyacağım bir hatıra idi.

Internette Bostonda neler yapilabilir diye araştırırken gözümüze Codzilla takıldı.


Hızlı bir sürat teknesi. Boton Harbour da 45 dakikalık bir sürat denemesi ve çeşitli manevralar yapıyor. İstediğnğy kadar çığlık atmak serbes. Çocuklar bunu görünce bir tur yapmamız şart oldu ama çok eğlenceliydi. 


Boston   4 kişilik günlük temel masraflar
Otel
Hampton Inn Franklin/Milford
180 $
Yemek
Öğlen ve akşam
100 $
Park
1 defa
30 $
Codzilla

114 $

Sonuç: İlk akşam Cracker Barrel de, bir akşam Wrentham Outlet te bir akşam da Chipotle Mexican Grill de yemek yedik. 4 kişilik hesap hep 50 $ cıvarındaydı. Tabii ki bu restorantlar normal restorant  değil fast food’   oldukları için ucuzdu. Öğlenleri de yolda Hot Dog filan gibi bir şeyler yedik.

Links

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Los Angeles Mayıs 2007

New York Temmuz 2015

Toronto Temmuz 2015